Fon – Endeks Getiri Karşılaştırması Üzerine

Profesyonel ya da amatör fonların getirilerini karşılaştırdığı en popüler enstrümanlardan biri borsa endeksleridir. Fonun başarısı borsa endeksinin başarısıyla kıyaslanır, buna göre aksiyonlar alınır, fonun sıralaması, başarısı belirlenir.

Borsa Endeksi, hisselerin piyasa değerlerine göre değil de eşit olarak oluşturulsaydı endeks ortalaması kıyas kabul edilebilirdi (aslında aşağıda öne sürdüğüm faktörden yine karşılaştırma yapılması saçma ) ancak endeksler içerdikleri hisselerin ağırlıklarına göre oluşturuluyor ve bu, performans ölçümünü bazı durumlarda ciddi ölçüde yanıltabilir.

Bir karşılaştırma ölçüsü olarak kabul edilse de endeks içindeki hisselerin arasında gerçekleşen fiyat kopuşları bir süre sonra endeksin bir kaç hisseden oluşur hale gelmesine neden olabilir ve portföyün değerlendirilmesi endekse göre değil de o bir kaç hissenin performansına göre ölçülebilir.

Yatırım fonlarının çoğu endeks getirilerini temel aldığından ve bu endeks getirisinin üzerinde kalmak istediğinden çoğunlukla endeksi en çok etkileyen varlıkları satın alırlar ve bu da fonların birbirlerinden farklılaşamamasına neden olur. Fonlar aynı hisseleri alıp birbirlerinden farklı getiriler elde etmeyi beklerler ki bu mümkün değildir ve saçmalıktır.

Fonların endeksle karşılaştırılmasındaki ikinci büyük saçmalık ise endeksin trade eden bir yapıda olmamasıdır. Yani endeks sadece hisselerin piyasa değerinin bir çeşit ortalamasıdır, başka bir şey değil. Trading yapan kişi ve kuruluş ise alım satım yapar, spread farkından kaybeder, komisyondan kaybeder, fon işletim ücretinden kaybeder, maaşlardan ve diğer giderlerden kaybeder. Endeks için ise bu tip durumlar yoktur.

Bireysel yatırımcı endekse eşdeğer hisse senetlerini alıp vade sonunda satsa bile spread, aracı kurum komisyonu, bist vergisi, gelir vergisi vb. gibi bir çok kalemde net getirisini eritecektir. Kurumlar içinde benzer giderler söz konusudur.

Fonların endeks ile benchmarkının popüler olması endeksteki piyasa değeri yüksek olan şirketlerin de olduğundan daha fazla piyasa değerine sahip olmasına, aşırı işlem görmesine ve yine gelecek herhangi bir haberin büyük oyuncular tarafından benzer şekilde yorumlanacağından aşırı hareketlerine yol açar.

1 ocakta Bist30 Endeksinin 100,000 de olduğunu varsayalım. Borsa yılın ortası olan Haziran ayında 150,000 i görsün ve yılı 100,000 de kapatsın. Buna göre fonumuz %1 getiriye sahip olsa bile başarılıdır, çünkü borsa endeksi yılı %0 değişimle kapatmıştır. Basit olması açısından 150,000’i gördüğü Hazirana kadar hep yükseliş ve Hazirandan yıl sonuna kadar hep düşüş gerçekleştiğini varsayarsak 50,000+50,000= 100,000 puanlık bir değişim gerçekleşmiştir.

Yönünden bağımsız olarak Borsa Endeksi %100 değişmiş iken fonumuz ise %1 getiri de kalmıştır. Şimdi fonumuz başarılı mıdır yoksa başarısız mı?

Alışıla gelmişlikten ötürü yanlış kullanılan ve üzerine düşünülmesi gereken konu kıyasların sürekli long (alış) üzerinden yapılmasıdır. Oysa yatırımcılar ve ya fonlar  Borsa Düşerken Ne Yapmalı?  yazısında daha detaylı belirttiğim gibi piyasanın düşüşlerinden de yararlanabilir. Yukarıda belirttiğim sebeplerden fon getirilerinin endeks getirisiyle karşılaştırılması gereksizdir ancak yine de karşılaştırılmak isteniyorsa  getirilerin sadece long ile değil long ve short ile daha doğrusu piyasanın hareketliliği yani volatilitesiyle kıyaslanması görece daha doğru ve anlamlıdır.