Siyah Kuğu’nun yazarı, favori düşünürüm Nassim Nicholas Taleb’in bir diğer kitabı olan “Antikırılganlık” beni ciddi anlamda etkileyen bir kitap oldu.
Kitapların bir cümlelik özetleriyle başlayalım.
Siyah Kuğu – Nadir olaylar nadir olduklarından dolayı istatistiğe ve modellemeye konu edilemezler.
Aldatıcı Rastlantısallık – Karşılaştığımız olay/olguların çoğu lineer düşünen beynimiz için fazlasıyla karmaşıktır ve rastlantıya dayanır.
Prokrustes’in Yatağı (Henüz hakkında yazmadım, aforizma kitabı) – Olayları istediğimiz gibi şekillendirir, bunlara modeller oluşturur ve buna göre hareket ederiz.
Antikırılganılık – Beni öldürmeyen şey güçlendirir 🙂
Taleb, öncelikle kırılganlığın (fragility) kelime anlamından girip kırılgan olmama durumunun Dirençlilik (Robustness) olmasının bir yanlışlık / anlam eksikliği ifade ettiğinden bahsederek konuya giriyor.
Anadilimizde bir olguyu karşılayan bir kelimenin olmaması, o olguyu düşünmememize de neden oluyor ve bu gerçekten basit ama çok kritik bir nokta. Bu yüzden kelime dağarcığını mümkün olduğunca genişletmek çok çok önemli.
Gelelim bu konuya nereden geldiğime. Yukarıda da dediğim gibi kırılganın karşılığı İngilizcede “Fragile” ve zıttı “Robust”. Bu noktada Taleb çok basit ama çok etkili bir tanım yaparak Fragile‘ın tam tersi Robust değil Antifragiledır diyor ve bize bambaşka kapılar açmaya başlıyor.
Peki Kırılganlığın zıttının dirençli ya da antikırılgan olmasının bize ne faydası var? Bir kelime, farklı düşünüş tarzlarına yol açabilir 🙂
Kelime kelime tanımlayalım. Bir bardağı ele alalım, aniden bir deprem oldu ve bardak yere düştü ve kırıldı. Bu, bardağın kırılganlığını gösterir. Bu defa başka bir bardağı ele alalım, yine deprem oldu ve yine düştü ancak bu defa bardak kırılmadı, bu bardağın dirençli olduğunu gösterir. Son olarak, yine deprem oldu, bardak düştü ve kırılmadı ve eskisinden daha da sağlam oldu bu bardağın antikırılgan olduğunu gösterir.
Altında yatan felsefe ise Nietzche’nin de dediği gibi “What doesn’t kill me, makes me stronger”
Bu uzun girizgahtan sonra geçelim notlara:
- Antikırılganlığı ve kırılganlığı basit bir asimetri testi kullanarak saptayabiliriz: raslantısal olaylardan veya şoklardan dezavantajdan çok avantaj sağlayan her şey antikırılgan, tersi ise kırılgandır.
- Rastlantısallığı ve oynaklığı bastırarak ekonomiyi, sağlığımızı, siyasal yaşamı, eğitimi, neredeyse her şeyi kırılganlaştırdık.
- Karmaşık sistemler stres etkenlerinden yoksun kaldıklarında güçsüzleşir, hatta ölürler.
- Nevrotik biçimde aşırı korumacı anne babalarda olduğu gibi, yardım etmeye çalışanlar çoğunlukla bize en çok zarar veren kişilerdir.
- Bedenin doğal iyileşme becerisini reddederek aşırı müdahalelerde bulunan ve size ciddi yan etkileri olabilecek ilaçlar veren doktor kırılganlığa nede olur. Ekonomi, siyaset, planlama, sosyal yaşam vb. gibi alanlar için de geçerlidir.
- Bir insan dünyayı ve diğer insanları tavizsiz bir samimiyetle yargıladığında ahlaki açıdan özgürdür.
- Antikırılgan olmak istiyorsanız kendinizi hataları sever kategorisine koyun ve hataların sayılarını artırıp daha az zararlı hale getirin.
- Hayat, bekleğimizden çok daha dolambaçlıdır, zihinlerimiz tarihi düz ve doğrusal bir şeye dönüştürmekle meşguldür, bu da rastlantısallığı hafife almamıza neden olur.
- Modern insanlar günümüzde ihtiyaç icadın anasıdır deyişini kabul etmek yerine konforlu, güvenli durumlardan ve öngörülebilirlikten buluş yaratmayı deniyorlar.
- Bilgi antikırılgandır, destekleme çabalarından çok, zarar verme girişimlerinden beslenir. Birine bir sır verin, kimseye söylememesini isteyin, ne kadar ısrarcı olursanız o kadar yayılacaktır.
- Bazı meslekler antikırılgandır. Neredeyse hiç bir skandal bir sanatçıya ya da yazara zarar veremez.
- En çok fayda sağladığımız insanların bize yardımcı olmaya çalışanlar değil de etkin biçimde zarar vermeye çalışan ama sonuçta başaramayanlar olması oldukça kafa karıştırıcıdır.
- Ana dilini bir ders kitabından, gramerle, sistematik kurallarla ve düzenli sınavlar kontrolünde öğrenen biri tanımıyorum. Bir dili en iyi şekilde durumsal zorluk sayesinde, hatalar yaparak ve hatalardan ders alarak, gergin ortamlarda ihtiyacınızı karşılamak için kullandığınızda öğrenebilirsiniz.
- Günümün tam olarak nasıl geçeceğini öngörebilseydim kendimi ölü gibi hissederdim.
- Evrim rastlantısallıktan iki farklı şekilde faydalanır: mutasyonlardaki rastlantısallık ve çevredeki rastlantısallık. Her ikisi de benzer şekilde etki ederek hayatta kalan sonraki kuşakların özelliklerinde değişimlere neden olur.
- Organizma aileleri de antikırılgandır. Bakteriye zarar vermeyi ne kadar denerseniz deneyin, hayatta kalanlar o kadar güçlü olacaktır. Kanser tedavisi için de aynı şey geçerlidir. Kemoterapinin ve radyasyonun zehirleyici etkisini atlatmayı başaran kanser hücreleri çoğunlukla daha hızlı ürer ve daha zayıf hücrelerin yarattığı boşluğu ele geçirirler.
- Basitleştirmelerin başarısız olması ve en büyük zararı vermesi, doğrusal olmayan bir şey doğrusal olanla ikame edilerek basitleştirildiğinde gerçekleşir.
- Büyük kırılmaya mahkumdur. Büyük şirketler, büyük memeliler ve büyük idareler için geçerli olduğundan evrensel görünen bir matematiksel özelliktir.
- Delil yokluğunu, yokluğun deliliyle karıştırmak büyük bir hatadır.
- Verilerle yönlendirilen naif insanlara riskin geçmişte değil, gelecekte olduğunu anlatmak zordur.
- Küçük orman yangınları belirli aralıklarla sistemi en çabuk alev alabilen malzemelerden temizler, böylece birikmelerine fırsat vermez. Güvende olmak için orman yangınlarının meydana gelmesini sistematik olarak önlemek, büyük yangını çok daha kötü hale getirir. Benzer nedenlerden dolayı, istikrar ekonomi için iyi değildir. Şirketler engelsiz, uzun refah dönemlerinde oldukça güçsüzleşir ve gizli hassasiyetler sessizce yüzeyin altında birikir. Bu yüzden krizleri ertelemek o kadar iyi bir fikir değildir.
- Tarihte yapmadıkları şeylerden ötürü kahraman olmuş bir kişi yoktur, eylemsizliği gözlemlemek zordur. Sırt ameliyatı yapmaktan kaçınan ve kendi kendini iyileştirmesi için ona fırsat tanıyan bir doktor ödüllendirilmeyecektir.
- Piyasada dalgalanmaların olmaması gizli risklerin fütursuzca birikmesine yol açar. Kişi ne kadar uzun süre piyasa travması yaşamazsa, kargaşa başladığında zarar o kadar büyük olur.
- Şifacının zarar verme riski o kadar görmezden gelinmiş olabilir ki penisiline dek tıbbın bilançosu büyük oranda eksi olmuş, yani doktora gitmek ölüm olasılığınızı artırmıştır. (Çok detaylı örnekler var ama bir cümleyle özetlemek gerekirse tıp şimdiyi çözerken ilerisi için sorun yaratır)
- Bir zararı önleyen şirket yöneticisi çoğunlukla ödüllendirilmeyecektir. Gerçek hayatta asıl kahraman felaketi önleyen kişidir ama felaket gerçekleşmediği için doğal olarak bunun için takdir edilmez.
Yazının 2. kısmında görüşmek üzere.
Önerdiğiniz kitap varsa yorumlara bekliyorum.